30 Nisan 2015 Perşembe

Her şeyin başı sevgi

Türkiye'ye eşiyle ilk kez 1989'da gelen ve 2006 yılında cheesecake tatlısı ( peynirli kek ) yapan bir yer açan Maria Perdue Türkiye'deki erkeklere seslenerek; "Hanımlar evden çıksın ve ekonomik özgürlüklerine kavuşsun" dedi. 


Maria Perdue
Çocuklarım burada büyüsün istedim 

Amerikalı Maria Perdue (52), İstanbul'a ilk kez 1989 yılında eşi Ron Perdue'nin öğretmen olarak
çalışmaya başlamasıyla geldi. Eşinin rahatsızlanması sonucunda bir sene sonra  Amerika'ya dönüş yapmak zorunda kaldı. Amerika'da iken San Francisco'da değerli taş uzmanı olarak çalışan Perdue, aklından çıkaramadığı İstanbul'a geri dönüp yaşamak için eşini ikna etmeye başladı. İkna sonuç verince 1995 yılında İstanbul'a geldiler. Niçin Türkiye'de kalmak istediniz dediğimizde Perdue şunları söyledi; "Buradaki insanları çok sevdim. Net bir kültürleri, bir misafirperverlikleri var. Ben de çocuklarımı burada büyütmek istedim".

Her şey bir armağanla başladı

İstanbul'da cheesecake yapan bir yer açmaya nasıl karar verdiniz dediğimizde ise; "Ben İstanbul'un Bostancı semtinde oturuyordum. Burada Karadenizli Kılıçlar ailesi ile tanıştım. Onların Çavuşbaşı'nda bir çiftlikleri vardı ara ara onlara giderdik. Altı sene sonra bana yan taraflarındaki çiftliğin boş olduğunu söylediler. Ben ve eşimde çocuklarımız için buraya taşınmaya karar verdik. Bu sırada taşınmadan önce bir komşum Kadıköy'de bir kahve dükkanı açtı. Bunun açılışı için bir davet verdi. Ben de bu davete elim boş gitmeyeyim diye annemin bana öğrettiği cheesecake'i yaptım. Bunu tadınca çok beğendiler. Kafe'nin sahibi olan komşum da bana 'bu tatlıyı yapar mısın?' deyince ben de biraz para kazanmak için kabul ettim. Sonra Çavuşbaşı'ndaki çiftlik eve taşındım. Benden sonra da kafe'nin sahibi olan arkadaşım da buraya taşındı. Ben bir süre daha kendisiyle çalıştıktan sonra kendi yerimi açmaya karar verdim.

Hakkımda dedikodu çıkardılar 

Frambuazlı Çikolatalı Cheesecake
2006 yılında Çavuşbaşı'nda Maria Cheesecake adlı bir yer açan Maria Perdue kafeyi asıl açma sebebini şu şekilde anlattı; "Bizim oturduğumuz yer olan Çavuşbaşı'nda yaklaşık 100 metre uzaklıkta olan bir bölgede bir hanım için oturup çay içilecek hiç bir yer yoktu. Çay hanı vardı ama kadınlara yer yoktu. Ben de bu nedenden dolayı bir yer açmaya karar verdim ve bu bölgede 20 metrekarelik bir yer kiraladım". Dükkanını açarken birçok sorunla karşılaştığını söylüyor Perdue. Öncelikle eşi bu işe karşı çıkmış ama inadını kıramamış. Sonra büyük bir fırın alması gerekmiş, onu da Amerika'ya giderek arkadaşlarına bir süre cheesecake satarak halletmiş. Topladığı parayla fırını, eşinden aldığı 200 dolarla ise mutfak malzemesi almış. Tam aksaklıklar bitti dükkanı açtım derken bir aksilik daha yaşadığını söyledi Maria Perdue. Yaşadığı aksiliği şu şekilde anlattı; "Ben bir yabancı olarak burada bir yer açmaya karar verince bölgede yaşayan insanlardan tepki aldım. Hakkımda tabiri caizse dedikodu çıkardılar. Öyle olunca biri de beni şikayet etti. Benim de dükkanım çalışma izni olmadığı gerekçesiyle mühürlendi. Evet yoktu ama ben yapmak istiyordum. Sabah akşam aradım, evrakları tamamlamaya çalıştım. Bu süre boyunca yanımda çalışan Aynur da bana çok yardımcı oldu. Ben üç ay sonra bu belgeleri aldım ve dükkanı yeniden açtım. İşin komik yanı ise bu üç aylık süreçte belediye bizim caddeyi yeniden düzenlemeye kalktı. Her yeri kazdı. Öyle olunca da kimse iş yapamadı. Size karşı olan bu ön yargıyı nasıl kırdınız dediğimizde ise tek bir kelime sarf etti Maria Perdue;"Sevgi. Ben her gün onlarla konuşmaya başladım. Beni tanıdıktan sonra anladılar en sonunda bir zararımın olmadığını" diye konuştu.

Maria'nın elinden frambuazlı çikolatalı cheesecake





Sevgi yerine hesap makinesine önem veriyorlar


Yaban Mersinli Cheesecake 
Dokuz sene içinde beş dükkan açan Maria Perdue, yaptığı cheesecake'in farkını şu şekilde anlattı; "Ben gerçek peynir kullanıyorum ve bitkisel yağ yerine hayvansal yağ kullanıyorum, Türkiye'de ise çoğunlukla labne (krem peynir) kullanıyor ve daha ucuz malzeme kullanmayı tercih ediyorlar çünkü yaparken sevgi yerine hesap makinesine önem veriyorlar. Bunun yanı sıra birkaç malzeme dışında meyveleri taze alıyorum ya da sonra kullanmak için konservelik hale getiriyorum. Bir de eğer böyle bir işi yapacaksanız burada yaşayan insanların damak tadını anlamaya çalışacaksınız. Ben de öyle yaptım mesela siz kremayı fazla sevmiyorsunuz ondan az kullanıyorum. Biz çok severiz ondan şişmanız. Başka bir örnek daha vereyim, Trabzon'dan belli mevsimlerde bana taze yaban mersini gelir. Ben onu cheesecake'te kullandım. Kimse tercih etmedi. Çünkü üstüne serpmiştim. Değiştirdim, dolma gibi içine koydum. Şimdi severek yiyorlar. Kaç çeşit cheesecake yapılıyor ve buraya gelen müşteriler en çok neleri tercih ediyor dediğimizde ise Perdue şunları söyledi; "İlk önce fazla çeşit yapmazdım sonra düşündüm bunları görüp rahatça yapabilirler diye daha farklı çeşitler yapmaya başladım ve şimdi 16 tane çeşidimiz var. Müşteri hepsini seviyor ama yaban mersinli, frambuaz ve istanbul adlı cheesecake'i daha çok tercih ediyorlar" dedi.

Kimsenin kimseyi ezmeye hakkı yok

Ayda 4000 tane, elle tek tek yapıldığını öğrendiğimiz cheesecake'in arkasındaki gizli kahramanlar kim, dediğimizde ise Maria Perdue, "Kadınlar" cevabını verdi ve şöyle devam etti; "Ben bu yeri kadınlar için açtım, oturacakları bir yer olsun istedim. Bunun yanı sıra çalışanlarımın tümü kadın. Bir tane geçtiğimiz günlerde erkek bir çalışanı şoförlük için işe aldım. Ama inanın ki bulsam onu da kadın alacaktım. Bir de ilk başlarda birkaç müşteri gelirdi 'burada niçin özellikle türbanlı kadın çalıştırıyorsun' diye sorardı onları ezmeye çalışırdı. Kimsenin kimseyi ezmeye hakkı yok. Kim olursa olsun, hanımlar evden çıkmalı ve ekonomik özgürlüklerine kavuşmalı".



-Multimedya haberdir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder