5 Mart 2015 Perşembe

Nohutun işlenen elması: Falafel

Türkiye'ye okumak için 14 sene evvel gelen ve bugün Filistin yemeği olan Falafel'i müşterileriyle buluşturan Yusuf Aksoy(Yousef Alherbawi), Türkiyeliler için 'ön yargılı' dedi.
Yusuf Aksoy
Uzun yıllardan beri İsrail savaşıyla anılan Filistin, artık yaşadığı kaosla değil yemek kültürü ile de akla geliyor. Amerika'da 'sağlıklı fast food' olarak anılan ve veganların mönüsünün bir parçası haline gelen Falafel yemeği, bugün Filistinli Yusuf Aksoy(31) tarafından Taksim'de açılan restoranında müşterilerine sunuluyor.



Dayı'dan gelen birikim

Humus ve Tabbule'den oluşan Falafel mönüsü
Katar'da doğan Yusuf Aksoy, beş yaşına kadar bu ülkede kaldı. Babası Öğretmenlik mesleğini bırakıp Filistin'de ticaret yapmaya karar verince yaşamını Batı Şeria'da sürdürdü. İstanbul'a okumak için 17 yaşında gelen Aksoy, bir sene Türkçe kursuna gittikten sonra İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge yönetimi bölümünü kazandı. 2002 yılında İstanbul'a gelen ve üniversite üç'te bu işi yapmaya başladığını söyleyen Aksoy işi açma sürecini şu şekilde anlattı, 'Filistin'deki savaş 2000 yılından itibaren işlerimizi etkilemeye başladı. 2006 yılında ailemiz ekonomik olarak zor bir duruma gelince bir şeyler yapmaya karar vermeliydik. Elimizde olan az bir birikimle babamla burada bir yer açmaya karar verdik. Babam daha sonra geri döndü, bende devam ettim'. Falafel işine girme sebebini, Filistin'de bu işi yapan dayısına bağlayan Aksoy, 'ondan gelen bir bilgi birikimi var' dedi. 

'Nohut yağ tutmaz'

Falafel House'u 9 senedir işleten Yusuf Aksoy, Falafel'in kesinlikle bir Filistin yemeği olduğunu söyledi. Türkçeye çok çevirmek istenirse 'sebzeli köfte' diyebileceğimizi söyleyen Aksoy, yemeğin yapılışını şu şekilde anlattı; 'Nohutu takriben 10-12 saat gibi suda bekletiyoruz. Bu süre zarfında nohut yumuşuyor ve şişiyor. Daha sonra nohutla maydanozu et makinesinden geçiriyoruz. 7 çeşit baharat ekleyip yuvarlak şekil veriyoruz. Sipariş verildiğinde ise 45 saniye yağda kızartıyor ve istenilen mönüye göre müşteriye servis ediyoruz'. Yağda kızartılan bir yemeğin nasıl sağlıklı olduğunu sorduğumuzda Aksoy, 'öncelikle içinde et yok, sırf sebzeden oluşuyor. İkinci olarak nohut, yağı tutmaz hep dışarı atar' dedi. 

Mezeler komşudan

Beyaz olan: Taratori sos(tahin ve
limondan meydana geliyor)
Kırmızı olan: Acı sos
Filistin yemeği olan Falafel'in yanına, komşu ülke Lübnan'dan iki meze alınmış. Mönüye göre değişen bu mezelerden biri 'humus' diğeri ise tabbule'. Malzemesi yine bir nohut olan Humus; tahin, limon ve tuzdan meydana geliyor. Tabulle ise bir salata. O da bulgur, salatalık, nane ve yeşil soğandan oluşuyor. Mönüde bulunan bir başka meze türü ise 'ful'. Aksoy, Ortadoğu'ya mahsus olan bu mezenin herkes tarafından farklı yapıldığını söyledi. 



'Avrupalı getirince tereddüt etmiyor'

Kahverengi tabağın içindeki: Ful
2006 yılının Haziran ayında Falafel House'u Taksim'in Talimhane bölgesinde açan Yusuf Aksoy, ilk dört sene çok zor bir süreç geçirdiğini söyledi. Aksoy, 'Son 4-5 senedir ortadoğudan insanlar gelmeye başladı. Daha önce o kadar gelmiyordu. Sadece iki buçuk üç ay iş yapardık diğer aylar otururduk. Türklerde bu yemeği yemiyordu. Bazen zararı cebimizden ödedik bazen çok az bir karımız olurdu. Ama ısrar ettik oldu.' Türk insanının hala bu yemekle tanışmadığına şahit olduk siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz dediğimizde Aksoy şunları söyledi; 'İlk önce bir ülkeye baktığınız zaman o ülkede yaşayan halkın yapısını anlamamız lazım. Türk halkının mönüsüne yabancı bir yemek koymak çok zor, illa bildiği tanıdığı bir şeyi yiyecek. Bazen biz burada bedava ikram ediyoruz, nohut yani bir şey yok ama yok illa ki bildiği. Birde bizim Türkiye biraz Avrupa'ya önem veriyor. Avrupalı bir şey getirdiğinde kesinlikle gider yani tereddüt etmez. Ama ortadoğu'dan gelince bir ön yargı var. Fakat Türklerden gelip yiyen kesim daha da arttı. Tanışınca seviyorlar ama buraya getirtmek mesele'.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder